Pages

25 Mart 2010 Perşembe

Platon'un Meşhur Mağara Örneği


Platon’a göre iki evren var olduğunu daha öncede belirtmiştik. Birincisi; duyumlanabilen varlık evreni, diğeri ise akıl ve düşünme yoluyla kavranabilen idealar evrenidir. Asıl gerçeklik idealar evrenindedir.

Doğadaki tüm görüntülerin ideaların gölgelerinden ibaret olduğunu söyleyen Platon, bunu kolay anlaşılır hale getirmek için meşhur “Mağara Benzetmesi”ni yapmıştır. Mağara benzetmesi şu şekildedir:

Bir yer altı mağarasında yaşayan insanlar düşünün. Sırtları girişe dönük, elleri ve ayaklarından bağlanmışlar; bu yüzden de sadece mağaranın duvarlarını görebiliyorlar. Arkalarında ateş yanıyor ve ateşin önünden çeşitli canlılar gelip geçiyor. Mağaranın duvarlarına da bu canlıların ya da maddelerin titrek gölgeleri düşüyor. Mağaradaki insanların gördüğü tek şey de işte bu “gölge oyunu”.Doğduklarından beri öylece oturuyorlar ve dolayısıyla sadece bu gölgelerle muhatap oluyorlar. Kendileri dışındaki varlıkları bu gölgelerden ibaret sanıyorlar.

İşte Platon’un benzetmesini yaptığı mağaranın karanlığı ve dışarıdaki doğa arasındaki ilişki nasılsa, bizim dünyamızdaki şekillerle, idealar dünyasındaki biçimler öyledir. Etrafımızda gördüğümüz her şey, aslında yalnızca birer gölgedir. Ve insanların birçoğu gölgeler içindeki yaşamından oldukça memnundur. Gölgeleri düşüren bir şey olması gerektiğini düşünmezler bile. Var olan her şeyin gölgelerden ibaret olduğuna inanırlar öyle olunca da gölgeleri gölge olarak algılamazlar. Çevrelerinde bulunan her şeyin gerçekliğinden son derece emin bir şekilde yaşamlarına devam ederler…